Sayfalar

2 Aralık 2016 Cuma

Annemin Çantası

Sara Şahinkanat'ın tüm kitaplarına ve yazım diline bayılırım. Çocuklarla birlikte okumaktan en çok keyif aldığım yazarlardan biridir. Şahinkanat'ın yazım dilinin yalınlığı ve şiirselliğinin cazibesi bir yana beni ve çocukları en çok büyüleyen bir diğer kısım Ayşe İnan Alican'ın müthiş çizgileridir. Annemin Çantası o kadar güzel anlatılmış ve resmedilmiş ki, okurken kendinizi hikayenin içinde bulmamanız mümkün değil. 

İki kardeşin anneleri ile birlikte parka doğru yola çıkmasıyla başlıyor hikaye. Kitabın kahramanı annenin omzunda asılı duran kocaman çanta. Çanta o kadar süper ki başlarına ne gelirse gelsin çantanın içinden ihtiyaç duydukları her şey çıkıyor. Hatta bir yerde denizin ortasında kalan vapura yelken bile oluyor.

Hikayenin asıl güzel ve vurucu kısmı ise yazarın aslında süper olan çantanın süper olmasının, her gün çocukları için her şeyi düşünen annelerin süper olmasında kaynaklandığını vurguladığı bölüm. Çocukların yanı sıra, okurken annelerin de kendilerini özel ve mutlu hissetmelerini sağlayacak sıcacık bir kitap. Kesinlikle kitaplığınızda bulunmalı.
Etkinlik:
Kitabı okuduktan sonra çocuğunuzla birlikte dışarı çıktığınızda sizin başınıza neler gelebileceği, çantanızda neler olması gerektiği ile ilgili, onun hayal dünyasını sınırlamadan sohbet edebilir daha sonra büyük bir postere bu çantanın ve içinde olmasını istediklerinizin resmini yaparak ister kitabın içinde saklayabilir, isterseniz odasının duvarına sarak kitabı her okuduğunuzda eklemeler yapabilirsiniz.

 

Kitabın Teması: Anne çocuk ilişkisi,
Yaş grubu: 3-6 yaş
Yazan: Sara Şahinkanat
Resimleyen: Ayşe İnan Alican

Yapı Kredi Yayınları

1 Aralık 2016 Perşembe

Rüzgarın Üzerindeki Şehir

Merhaba, ben geldim :)

Bugün çocuklarla okumaktan en çok keyif aldığım hikayelerden biri olan "Rüzgarın Üzerindeki Şehir" adlı Behiç AK hikayesini sizinle paylaşmak için içimde inanılmaz bir istek duydum.


Rüzgarın Üzerindeki Şehir hayal dünyanızı zorlarken, yardımlaşma ve paylaşmayı çok güzel bir dille anlatıyor. "Gökyüzünde hayat mümkün mü?" sorusunu irdeleyerek hayal dünyamızın kapılarını aralıyor. Ben bu kitabı okuduğumda çok etkilenmiş ve oturup kendi hikayemi yazmıştım ki hala en sevdiklerimdendir. O yüzden bu kitabın yeri bende ayrı.

Şimdi bu hikayeyi çocuğunuzla birlikte keyifle, yaşayarak okumadan önce ciddi bir hazırlık yapmanız gerekiyor. Gerekli malzemeleri sıralıyorum: 
- Rüzgar sesi
- balon
- kıyafetler (biraz dolap karışacak ama sorun olmaz:)
- plastik meyveler
- kağıt dondurma külahı (çok sayıda)
- kapağını deldiğiniz bir adet plastik su şişesi (içinde de su olmalı)

Hikaye bir kasabada mutlu mesut yaşayan insanların nerden geldiği belli olmayan bir rüzgara kapılarak gökyüzünde başlayan hayatlarını anlatıyor. İnsanlar rüzgardan kurtulamayacaklarını ve rüzgarın içinde oldukça rahat hareket edebildiklerini anladıklarında rüzgarın üzerinde bir hayat kurmaya başlıyorlar.  Üzerinden geçtikleri tarlalardan topladıkları ekinlerle kendi yemeklerini yapıyorlar. Bu rada rüzgar sesini açtığınız yerde yanınıza aldığınız kıyafet ve balonla birlikte rüzgarda savrulma oyunu oynayabilirsiniz.


Rüzgarın üzerinde yaşayan insanlar, gittikleri yerlere mutluluk götürmeye başladıklarında asıl hikaye başlıyor. Afrika'nın ormanlarından geçerken, sıcaktan bunalmış insanlara dondurma dağıttıkları bölümde hazırladığınız kağıt dondurmaları havaya fırlatabilir, eskimolara meyve dağıttıkları bölümde plastik meyvelerinizi, çöllerin üzerinden geçerken de susuzluktan kavrulmuş hayvanlara ve insanlara su dağıtabilirsiniz (evet oda biraz ıslanacak ama en keyifli bölümü emin olun burası, ağzını azıcık deldiğiniz su şişesinden aniden püskürtülen suyun verdiği mutluluğa inanın değer)
Umarım siz de hikayeyi okuyup canlandırırken benim kadar keyif alırsınız.

Bir gün rüzgarın içinde çalan orkestrayı duyabilmeniz dileğiyle...